Araştırmacılar Jüpiter'in Büyük Kırmızı Noktası Kaybolmadığını söylüyor.
Gezegenin Gaz Devi'nde öne çıkan, alev renginde bir leke olarak görünen Büyük Kırmızı Noktası - yüzyıllardır Jüpiter’de çalkalanan büyük bir fırtına. Son on yıldaki fırtına bulutlarının küçüldüğünü gösteren gözlemlere rağmen, fırtınanın davranışını bilgisayar simülasyonlarıyla inceleyen Kaliforniya Üniversitesi Berkeley'deki araştırmacılar, artık megatormun ölmekte olduğuna dair kanıt bulunmadığını söylüyor.
Berkeley'de makine mühendisliği profesörü olan Philip Marcus, "Bunların hepsini bir miktar tuzla alırdım" dedi. “Gökyüzünün düşmediğinden emin olduk”
Marcus ve meslektaşları araştırmalarını Pazartesi günü Amerikan Fizik Kurumu'nun Seattle'daki Sıvı Dinamiği Anabilim Dalı'nın yıllık toplantısında sundu .
Büyük Kırmızı Nokta’nın görünümü, Mayıs ve Haziran’dan gelen görüntülerin fırtınanın dışına aktığını belirten büyük kırmızı “pullar” gösterdikten sonra sorgulandı. Bir 2018 NASA çalışmasında, şu anda 10.000 milden daha geniş bir alana sahip olan megatormun, noktanın sürekli gözlemlerinin başladığı 1878'den bu yana sözleşme yaptığı tespit edildi.
1800'lerden gelen gözlemler, Jüpiter'in Büyük Kırmızı Lekesinin, Dünya çapının dört katından bir kez daha fazla olduğunu gösterdi, ancak şimdi, fırtına NASA'ya göre, içindeki birden fazla Dünya'ya sığacak kadar büyüktü. Bu, bazı bilim adamlarının Büyük Kırmızı Nokta'nın ortadan kaybolmanın eşiğinde olup olmadığını merak etmelerini sağladı.
Ancak Marcus, fırtına bulutlarının dinamiklerini değiştirmenin altta yatan girdabın gücüne ihanet ettiğini söyledi.
“Bulutları ölçmenin altta yatan motoru veya girdabı anlattığından şüphelendim” dedi. “Eğer bir kimse Dünyadaki iklim değişikliğini araştırmak istiyorsa, bulutlara bakmak istersiniz çünkü bir şeyi belirtiyorlar, ama bulutlarda olandan çok daha fazlası var.”
Son on yılda, fırtınanın görünümü değişmiş olsa da, özellikle spot bulutların hareketinde, araştırmacılar, altta yatan vorteksin boyutunun veya yoğunluğunun değiştiğine dair hiçbir kanıt bulamadılar.
Marcus, bu yılın başlarında amatör gökbilimciler tarafından gözlemlenen dökülmenin, gezegendeki düzenli hava olayları ile açıklanabileceğini ekledi.
Büyük Kırmızı Nokta, antik bir siklon olarak bilinir, çünkü fırtınanın rüzgarları, kasırgaların Dünya'da nasıl çalkalandığının karşısına dönmesini sağlayan yüksek atmosferik basınç merkezi etrafında dönmektedir.
Marcus, ilkbaharda fırtınadan sıyrılan pulların, Büyük Kırmızı Nokta’nın gözlemlediğine, büyük olasılıkla küçük antisiklonların yanı sıra megastorun yakındaki bir siklonu iten ve saptırdığı ayrı bir olayla ilgili gözlemlerle çakıştığını söyledi.
Bu nedenle, pullar "sindirilmemiş birleştirilmiş antisiklon topakları" olabilirdi.
Antiksiklonların birkaç ayda bir Jüpiter'de birbirleriyle birleştiği ve birkaç ayda bir antisiklonlar ve siklonlar arasında yakın karşılaşmalar olduğu düşünülmektedir. Marcus, bu iki olayın aynı anda gerçekleşmesinin yaygın olmadığını, ancak ekibiyle birlikte bu iki olayın simülasyonunu aynı anda gerçekleştirdiğinde, Jüpiter'in koşullarını yeniden oluşturabildiklerini söyledi.
NASA'nın Greenbelt, Maryland’deki Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nde astrofizikçi olan Gordon Bjoraker, yeni araştırmalarla ilgili değildi, ancak Jüpiter'in tanımlayıcı özelliğinin yakın bir tehditle karşı karşıya gelmesi ihtimalinin düşük olduğu konusunda hemfikir.
Büyük Kırmızı Nokta bazen bir düğün pastasına benziyor ve Jüpiter'in atmosferi hakkında kapsamlı araştırmalar yapan Bjoraker, amatör astronomlar ve Hubble Uzay Teleskobu tarafından çekilen görüntülerin sadece üst ve orta katmanları yakaladığını söyledi.
“Büyük Kırmızı Nokta çok kalın” dedi. "Pastanın tepesinde değişiklikler var, ancak taban hala çok büyük."
Neptün gibi diğer gezegenlerde yaşanan kısa ömürlü fırtınaların aksine , Jüpiter'deki rüzgar akımları, Büyük Kırmızı Nokta'nın kutupsal veya ekvator rüzgar jetlerinin fırtınayı parçalayabileceği kuzey veya güneyi itmek yerine doğudan batıya doğru sürüklemesini sağlar.
Bjoraker, "Kuzeye veya güneye doğru dolaşmazsa, kaybolmayacak" dedi. “Oldukça kararlı.”
